Dünya ekonomisinde ve iş dünyasında ilginç gelişmeler yaşanıyor. Artık sermaye tek başına başarı getirmiyor – herkes şaşkın durumda. Son yıllarda iş dünyasında büyük başarı hikayeleri incelendiğinde; inovasyon ve müşteri deneyimi ile ortaya çıkan, sosyal yaşamdaki değişikliklerle desteklenen fırsatlar gündemde üst sıralara çıkıyor.
Tüm sermaye sahipleri ve girişimciler Apple, Google, Facebook gibi ürünleri veya servisleri ilk bulan olmak istiyor. Bazı sermayeler direkt olarak müşterilerin sırlarının ve beklentilerinin peşinde. Kimileri laboratuvarlarda kimileri ise sahada rekabetten sıyrılmanın derdinde. Blue Ocean Strategy gibi rekabet anlayışını değiştiren, Outliers gibi farklı olmayı başaran insanları anlatan kitaplar yok satıyor.
Herşey zorlaştı ama bence, yüzyıllardır değişmeyen bir gerçeği unutuyoruz. Müşteri her zaman vardı, ihtiyaçlar da öyle. İyi haber şu ki, ikisi de var olmaya devam edecekler.
Denklemi karmaşık hale getirmek çok kolay ancak meseleleri sadeleştirerek ele alanlar, çözüme her zaman daha kolay ulaşırlar. Bu doğuştan gelen bir yetenek değil ama bakış açısı ve değişim konusunda bireylerin eğitilmesi ile çok ilgili olduğu söylenebilir.
Yeni yüzyılda işletmelerde ürün yönetimine ve ürün yöneticilerine olan ihtiyaç her zamankinden daha çok olacak. İyi bir ürünü ve iyi bir fikri olanlar sermaye ile daha kolay buluşabilecek. Müşterilerinin problemlerine çözüm getirebilen veya önceden fark edenler yarışta öne geçecek. Diğerleri toz bulutuna gömülecek…
İşte biz tam bu çerçevede
“Ürün yönetimini kültür haline getirmek ve rekabetten farklılaşan ürün/servisler sunarak sürdürülebilir başarı isteyen işletmelere yardımcı oluyoruz !”