Pazar Odaklı Anlayış

Ürünlerinizden herhangi birini bir gün üretmekten vazgeçerseniz dünya durmaz – pazar bu ihtiyacını karşılamak için HEMEN alternatif ürünlere yönelir. Yani pazar dinamiktir, ihtiyaçlar bir şekilde karşılanır ve pazar her zaman kendi içinde şekillenir; pazar odaklı bakış açısında her faaliyetin odağında bu yer alır ! Oysa ürün odaklı bakış açısında asıl faaliyet “ürün hattını doldurmak” ihtiyacından çıkabilir; ya da sadece “özel bir müşteriye” yapılacak özel bir ürün geliştirmek ihtiyacından ortaya çıkabilir. Elbette kısa vadede bu çalışmalar hızlı ciro üretebilir ama vaadi belli bir ürünün aynı zamanda ortaya çıkmasında en önemli engellerden biridir.

O zaman önce pazar ile başlamak lazım !  Pazar tarifinde önce tüm pazarı kapsayan bir tanım yapılmalıdır, pazarın büyüklüğü (adet, ciro vb.) belirlenmelidir. Pazar daha sonra pazar segmentlerine ayrılmalıdır; segmentasyon kriterleri (fiyat, kullanım yeri, ambalaj şekli, demografik bilgiler ve belki de tamamen trendler bazında bile yapılabilir)  herkesin (satış, pazarlama, ürün geliştirme, üretim vb. gibi) katkıları ile belirlendikten sonra segmentler ve bu segmentlerin büyüklükleri belirlenir. Artık daha anlaşılır bir küme içerisinde potansiyel müşterilere ve mevut veya potansiyel rakiplere göre düşünmek mümkün hale gelir. Nitekim bir ürün veya servisin hiçbir zaman tek rakibi yoktur !

Pazar odaklı anlayış aynı zamanda pazarda meydana gelen değişimlerde pazarlama stratejilerine çok kullanılabilir girdiler sağlar. Tüm takım bu anlayış ile bir araya getirildiğinde daha bütünsel ve bir o kadar kullanışlı ürünler ortaya çıkabilir. Ürünlerin çok fonksiyonlu olması her pazara hitap edebileceği anlamına gelmediği gibi ürünün vaadi konusunda orta ve uzun vadede sıkıntılar getirebilir.